Eddie Newton: “Ezanı duydum, müslüman oldum”

Eşi de Türk olan İngiliz çalıştırıcı, “Hristiyan olarak büyütülen birisiyim. Ancak kafamda çok soru vardı. Bunları da müslüman arkadaşlarım yanıtladı. Doğru karar olduğunu düşünerek Müslümanlığı tercih ettim. Bu kararımdan hiç pişman olmadım” ifadesini kullandı.

“KARAR VERME ZAMANI GELMİŞTİ!”

Newton, Müslümanlığı seçme sürecini “çıktığı kişisel bir yol olarak” tanımlayarak, “Eşim Müslümanlıkla ilgili gerekli bilgileri vermişti. İki kuzenim de müslüman oldu. Zaten Müslüman arkadaşlarım ve onların içinde bulunduğu ortam beni çok etkilemişti. Benim için en önemli olan şey bütün sorularıma ve merak ettiklerime yanıt bulabilmemdi. Zaten bu yanıtları bulduktan sonra kişisel yolculuğumdaki son adımı atmanın vakti gelmişti” diye konuştu.

“O DUYGUNUN TARİF EDİLMESİ ÇOK ZOR”

İngiliz teknik adam şöyle devam etti: “Ezanı ilk duyduğumda camideydim ve henüz Müslüman değildim. Bir düğün sırasında ezan başladığında çok duygulandım. Cami imamının harika bir sesi vardı. Bu duyguları eşimle de paylaştım. Tarif edilmesi çok zordu. Kendisi de artık o vaktin yaklaştığını, karar anının geldiğini söyledi. O an içimde bulunduğum durumda neden olduğunu tam bilmeden çok duygulanmıştım.

“ANNEM BANA ÇOK YARDIMCI OLDU”

Bu durumu en zor karşılayacak kişinin annem olduğunu biliyordum. Çünkü, kendisi bir Hristiyan olarak dini vecibelerini yerine getiriyordu. Babam için çok zor olmadı. O biraz daha anlayışlıydı. Kendisi de Hristiyan. Annem için önce gerçekten zor oldu ama daha sonra beni anlayışla karşıladı. Annem, çocuklarıma baktığı sırada da eve yiyecek- içecek olarak ne alırsa alsın, helal olan ve yasaklanmamış şeyler olduğuna emin olmaya çalışıyor. Eve dinen yasak olan şeylerin girmesine engel oldu.”

“ÇOK BASİT BİR İNSANIM”

Newton, Trabzon’daki yaşantısını da şöyle anlattı:

“Şehre artık alıştım. Restoranları, eşim sayesinde özellikle alışveriş merkezlerini çok iyi biliyorum. Ama tarihini, doğasını daha yakından tanımak istiyorum. Uzungöl hakkında arkadaşlarım bana bilgi verdiler. Sümela Manastırı’nı ve Uzungöl’ü yakından görmek istiyorum. Çok basit bir insanım. Ailem ve eşimle vakit geçirmeyi seviyorum. Onlara gereken ilgiyi göstermeye çalışan birisiyim. Sezon boyu yoğun çalışıyoruz. Mümkün olduğunca geri kalan zamanı ailemle geçirmeye çalışıyorum. Ben aile insanıyım. Boş zamanlarımda onlarla olmak hoşuma gidiyor.”