Birol Aydın: “Tokyo’dan madalya getireceğimize inanıyoruz”

Türkiye Özel Sportmenler Spor Federasyonu Lideri Birol Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na kota alan Fatma Damla Altın, Esra Bayrak ve Mihriban Korkmaz’ın isimlerini tarihe altın harflerle yazdırdığını, bu muvaffakiyetlerinin da altın madalya ile taçlanacağına inandığını belirtti.

Bayan Para Atletizm Ulusal Ekibi’nin VIRTUS Dünya Şampiyonası’nda birincilik elde etmesiyle bir hayalin gerçekleştiğini lisana getiren Aydın, şunları kaydetti:

“Bu muvaffakiyetler, Sayın Cumhurbaşkanımızın engellilere vermiş olduğu dayanaktan kaynaklanıyor. Cumhurbaşkanımızın engellileri kucaklamasıyla, engellilere verilen takviyelerle artık bütün imkanlarımız var. Bu çocuklar yıllar evvel, meskenlerinde kapalı, okula gitmeyen, spor yapmayan, ‘Bunlardan bir şey olmaz’ diye düşünülen çocuklardı. Esra Bayrak Samsun’un, Fatma Damla Tekirdağ’ın, Mihriban Korkmaz Gümüşhane’nin bir köyünden, okuma yazma bilmeyen, biraz güç öğrenebilen çocuklardı. Cumhurbaşkanımızın “Bu çocuklarımız da öğretmen olacaklar, spor yapacaklar, okula gidecekler” demesiyle, devletimizin verdiği dayanaklarla, engelliler kabuğunu kırarak sokaklara çıkmaya başladı. Evvelki yıllarda engelli çocuğu olan köylü Ahmet amca da profesör Mehmet amca da çocuğunun engelli olduğunu söylemeye utanıyordu. Artık bu utanç duvarı kırılarak, ‘Benim çocuğum da bir şey yapabilir’ denilince, bugün Paralimpik Oyunları’na birinci sefer Türkiye Özel Atletler Spor Federasyonu, atletizmde 3 atlet gönderir duruma geldi ve pandemi şartlarına karşın bu muvaffakiyete ulaştık. Pandemi periyodunda sportmenlerin bağışıklık sistemi daha makûs oldu, daha çok hastalandılar lakin buna karşın 3 kota hakkı elde ettik.”

“2020 Tokyo Paralimpik Oyunları başlamadan 2024 Paris Paralimpik Oyunları’nın çalışmalarına bile şimdiden başladık.” diyen Aydın, kelamlarına şöyle devam etti:

“Atletizm Ulusal Kadromuz, dünyanın en genç ekibi. Atletimiz Esra Bayrak’ın uzun atlamada yarıştığı rakibi 38, Esra ise 21 yaşında. Paralimpik oyunlarında, Avrupa ve dünya şampiyonalarında Türkiye artık ‘Ben de buradayım’ diyor. Evvelki yıllarda müsabakalarda madalya alamazdık, bütün ülkeler marşlarını okuturken benim çok zoruma giderdi lakin artık İstiklal Marşı’mızın okutulması, dünya şampiyonluğu elde etmek, bir federasyon lideri olarak büyük memnunluk. 2012 yılında vazifeye başladığımda 70 kulübümüz vardı, şu an 630 kulüp oldu. 5 bin atlet sayısı 40 bin atlete yaklaştı. Cumhurbaşkanımız, ‘Evlerinden çıkamayan çocuklara spor yaptıracaksınız’ demişti. ‘Her engellinin yapabileceği bir spor branşı vardır’ sloganımızla, her özel çocuğun yapabileceği bir spor vardır konusunda çalıştık. Kimi koşar, kimi yüzebilir, kimi de futbol oynayabilir. Biz de bu anlayışla özel kardeşlerimize 14 kolda spor yaptırıyoruz. Ülkemizin spordaki gelişmişliği, engellilere de yansıdı. Engellilere verilen müspet ayrımcılıkla birlikte önümüzdeki yıllarda özel atletler her kısımda madalya alacak.”

– “Tokyo’ya çok tezli gidiyoruz, oradan kesinlikle madalya getireceğiz”

Paralimpik oyunlarında klasman sayısı nedeniyle en az madalyanın özel atletlere dağıtıldığını anlatan Aydın, “Bizim klasmanımız az. Öteki pürüz kümelerinin klasmanı çok, mesela bedensel engellilerin 12 klasmanı var, 1260 madalya dağıtılırken bizde 60 madalya var. Buna karşın biz kesinlikle madalyaya gideceğiz. Özel atletlerimiz, dünya ve Avrupa şampiyonu oldu. Tokyo’ya çok savlı gidiyoruz, oradan kesinlikle madalya getireceğiz. Paralimpik Oyunları’na giden 3 atletimiz bir rol model oldu. Şırnak’tan, Edirne’den, Mersin’den, ülkenin her yerinden özel sportmenlerin annesi arayarak, ‘Benim çocuğum da spor yapsın’ diye bize ulaşıyor. Olağan ki paralimpik oyunları çok kıymetlidir ancak ondan da değerlisi bu çocukların meskenden çıkması, rehabilite olmalarıdır. Rehabilite olmanın yanında sporda başarıyı da getirebiliyorlar. Paralimpik oyunları havasında 1500 atletle atletizm şampiyonası yapıyoruz. Koşabilen, yürüyebilen çocuklar katılıyor. ‘Biz sporda da varız’ dedik. Üç paralimpik branşımız olan masa tenisi, atletizm, yüzmede bu çocuklar rol model olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Memleketler arası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu Dünya İdare Konseyi’ne seçilen Aydın, dünyadaki bütün otizmli ve down sendromlu çocukların hakkı için çalışmaya devam edeceğini vurgulayarak, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Otizmli, down sendromlu ve mental atletleri başka yarıştırıyoruz. Dünyadaki bütün otizmli ve down sendromlu çocukların hakkını arıyorum. Onlara da farklı klasman verilerek hem bu haksızlık giderilecek hem klasman sayımız artacak hem de daha çok atletle paralimpik oyunlarına gideceğiz. Bu iş sevda işidir, özel atletler zordur, bu işi sevmezseniz olmaz. Özel sportmenler için ‘Kirlenmeyen insan’ diyebiliriz. Onlar sizin sevginizi hissederse size dokunur, palavra söylemez, bir şey elde etmek için çeşitli rollere girmezler. Şükrediyorum ki bu kadar zararsız çocuklara hizmet ediyorum. Bir madalya aldıkları vakit gözlerinin ışıltısı çok pahalı. Çocuğun aldığı bir madalya tüm hayatını değiştirerek, ailelerin birleşmesini, ailelerin toplumda kabul görmesini sağlıyor. Daima itilmiş, yok sayılmış bir çocuk bir muvaffakiyet elde ettiğinde, kanayan bir toplumsal yaraya da merhem oluyor diye düşünüyorum.”