FENERBAHÇE İÇİN BAŞVURU
Mustafa Cengiz, canlı yayın sırasında Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin 28 şampiyonluk talebinin reddedilmesi için TFF’ye başvuruda bulunduğu açıklandı.
İşte o sözler…
“Bu konuşturmayı yaptıran itici güç, beIN Sports’ta benim de katılma ihtimalim olan bir program olan beUnited’daki yorumcunun hüküm içeren sözlerinden kaynaklanmaktadır. beIN Sports’un en önemli kişilerinden biriyleydik. Onları uyardık. Bu ülkede demokratik haklar var. Sayın Nihat Özdemir’in yanındaki yorumcu zat, 28 şampiyonluk olduğunu söyledi ve ‘İnşallah olumlu değerlendirin bunu’ dedi. Hem savcı, hem yargıç, hem bilirkişi oldun. Ey yorumcu sen kimsin? Senin ortadaki rütben soru sormak. Bir de hüküm icra edip TFF başkanını zor duruma düşürmek değil! Sayın TFF başkanı o sıkışmayla öyle bir laf etti ki bizi ürküttü. Biz inceliyoruz dedi, inceledikten sonra bir yere vereceğiz dedi. Bildiklerimiz var. İrkildik. Anlatacağım.”
“İLK BAŞTA CİDDİYE ALMADIK”
“Bu iflas etmiş tüccarın eski defterleri karıştırması anlamında bu hareketi ilk başta ciddiye almadık. Bu arada tebrik etmek gerek, amaç gündem değiştirmek. Yenildiği haftaydı. Bu hafta da yaptı. Hemen gündem değiştiriyor. Bu Galatasaray’da olsa beni ipe çeker. Galatasaray daha uyanıktır. Bizimkiler doğru, dürüst, amaca yönelik dürüstlükle başarıdan yanadır. Hile hurda şikeyle değil. Ben Fenerbahçe’ye, Beşiktaş’a, Bursa’ya, Eskişehir’e asla söz etmem. Bir yöneticinin yaptığını bir camiaya mal etmem. Bilinçlidir. O kadar kırılgan bir camiaları var ki rüzgara kapılıyorlar, üfürmeniz yetiyor. Ben bunu gördükten sonra biz bir komite kurduk. Hemen hazırlandık. 6 sayfaya yakın dilekçeyi maalesef TFF’ye vermek durumunda kaldık. Sözcüklerime dikkat eden, hepsi anlamlı. Zırva tevil götürmez. Açıklama yaparsanız siz de batarsınız. Yayında adam ‘İnşallah yaparsınız’ diyor. Kimsin sen! Biz kimseyi küçük görmeyiz. Bir tarafın, takımın fanatik taraftarı da olabilir. Bu da güzeldir, futbola düşkün olduğunu gösterir. Tarafgirliğini yansıtamazsın oraya. Hakem olsan yandık. Biz şaşırdık. ‘Aaaa iş ciddiye bindi’ dedik. Hüküm verildi o yayında.”
“TFF GÜNDEME ALMAMALI”
“İnan edin, biz gerek hukukçular ve tarihçiler ile biraraya geldik. O kadar madde çıktı ki, ancak 5 sayfaya indirebildik. Haklı ve doğru olan bir şeyi savunmak kadar zor bir şey yok. Haklısın. Her şey meydanda. Daha önce TFF, Tahkim ve TBMM reddetmiş. Nihat Bey bunu bilmeyebilir. Kendisi de söyledi, daha önce gelip reddedilmiş. Daha önce reddedilen bir şey çok kuvvetli bir karine, çok umulmayan bir delil ortaya çıkınca yargılanabilir. Öyle bir şey de yok. Bunu devamlı kaşıyorlar. Şecaati arz ediyor, şecaat arz ederken sirkatini söylüyorlar. Ben onlara hırsızsınız demiyorum ama yanlış yapıyorlar. Yarın bu gelişir 1959’dan öncesi olabilir. Öncesinde Siyah Çoraplılar vardı, İngiliz kulüpleri olabilir. Onlar da hak iddia edebilirler. TFF’nin bunu gündeme bile almaması gerek.”
FENERBAHÇE CUMHURİYETİ TEPKİSİ
“1-0 yendiğimiz maç. Stadlarına gittik. TFF, Sayın Vali, İçişleri Bakanı, Savcımız, Emniyet herkes var. Seyirci sayısına girmeyeyim, orası destan. Karşıda dev bir pankart; ‘Fenerbahçe Cumhuriyeti’ yazıyor. Savcılara, Emniyet görevlilerine laf etmedik. Onların senede 1 maça gelmesi bizi mutlu eder. Dünyada bir tek makamın önünde ‘Cumhuriyet’ vardır, Cumhuriyet Savcısı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Savcısı orada, orada devlet ricali var. Bu nedir ya; ‘Fenerbahçe Cumhuriyeti’! Allah büyük, sonra neden Fenerbahçe Cumhuriyeti dendiğine kanıt çıktı. Web sitelerinde bir yayın yaptılar.”
BEŞİKTAŞ’IN ŞAMPİYONLUĞU AÇIKLAMASINA DAİR
“Bir deklarasyon yaptılar. Biz Beşiktaş’ın da 20 şampiyonluğunu denden içine alın, tanıyoruz dediler. Tanımak bir devlete ait. Bir cumhuriyete aittir. Burada Fenerbahçe Cumhuriyeti, Beşiktaşımızın şampiyonluğunu tanıdı. Sen kimsin, kimsin sen! Bakın Fenerbahçe camiası sözlerimi lütfen ayırsın. Ben yönetimin yazdığını söylüyorum. Yönetimdeki genç çocuklar baya saçmalıyorlar. Onları muhatap alamam. Oradaki deklarasyon başkanı ve yönetimi bağlar. Bu ne cesaret! Benim aldığım eğitim, bu reddi gerekiyor. Fenerbahçe camiasında çok önemli hukukçular var. Beşiktaş’ta da. Sen kimsin benim şampiyonluklarımı tanıyorsun deseydi. Sayın Haluk Ulusoy bunu reddetti zamanında. Attığımız adıma, ettiğimiz sözcüklere dikkat etmeliyiz. Ben teşbih yapabilirim, teşbihte hata yoktur. Siz koca bir camiayı tanıyamazsınız! Ulufe dağıtır gibi yapamazsınız.”
“TEŞEKKÜR DUYDUNUZ MU?”
“Taraftar ne yaptığımızı bilmiyor. İletişimimiz zayıf. Riva sözleşmesini yeniden yazdık. Riva’dan çok büyük bir gelir elde ettik. Biz bunu daha iyi hale gelirdik. Bir teşekkür duydunuz mu? Hayır. Onu bankalar halletti dedi. Bu adam da başkan adayı. Hiçbir bilgisi yok. Üzüldüm. Adayı hallettik. Bir teşekkür duydunuz mu? Kemerburgaz’ı adam dün tahliye kararı aldığımızda, başka bir idari mahkemeye gidip 6-7 kere yürütme durdurma kararı aldı. Biz buna rağmen ilk defa başka bir mahkemeden yürütmenin durdurulmasının yürütmesini aldık. Bunu duyan var mı? Yok. Merak edip mahkeme mahkeme gezenlerden ses yok, hiç ses yok. Oysa onu görüyorlar.”
FRENİ PATLAMIŞ KAMYON GİBİYİM
“Yüreğim o kadar dolu. O kadar dertliyim ki… İşte… Freni patlamış kamyon gibi gidiyorum. Çok doluyum. Anlattıklarım, içimdekilerin yüzde 1’i değil. Abdurrahim ile birlikte 200’e yakın şahsi kefalet verdik. Hanım dinliyorsa şimdi öğrendi. Bir aile toplantısında Ali Bey ‘Nasıl imza atarsın’ dedi. ‘Torununa kadar riskin altına sokmuşsun imzayla, Bankalar Birliği’ne’ dedi. Ali Bey gider gitmez, aile bana döndü. ‘Yahu Ali, sen bunu aile yanında nasıl söylersin’ dedim, ‘Haberleri yok muydu’ dedi.”
“TEŞEKKÜR ETMEK ZORUNDAYIM”
“Onlarda şöyle bir taktik de olabilir. Strateji önemlidir. Kendi başarısızlıklarını örtmek için bunu yaparsınız. Yarın başarısız olduğunuzda, ‘Benim üstüme geldiler, olmadı’ dersiniz. Ben aklıma gelmişken şunu söyleyeyim. Çalışmalarımda bu ana kadar, benim deli tarafımı biliyorlar, ne TFF’den kişisel ve özel bir baskı olmadı herhangi bir konuda. Şunu yap, bunu yap demediler, olmadı. Oldu tanığım diyen onuru varsa çıksın söylesin. Bana Cumhurbaşkanlığından en ufak bir telkin, yol gösterme yoktur, en ufak bir şey yoktur. Galatasaray’a yapılan iyilikler var. Ben buna teşekkür etmek zorundayım. Bir taşı bir metre öteye götürene teşekkür ederim. Biz hiçbir şeyin yandaşı değiliz, biz Galatasaray’ın temsilcisiyiz. Bizim kimseye karşı fikirsel olarak tepki, taşkınlığımız yok. Cumhurbaşkanlığımızdan, Gençlik ve Spor Bakanlığından bir telkin yok. Biz kendi öz irademizle Galatasaray yararına bir davranış içerisindeyiz. Yarın sandık var. Demokrasinin en önemli göstergesidir. Bize sandıkta cevap verirler. Bundan rahatsız olmam. Yanlış yapmışım der özür dilerim camiamdan. Hüküm altına alınmış bir şeyin, çok önemli bir şey yok ise yapamazsın.”
TRABZONSPOR VAR MI ORADA?
“Fenerbahçe’nin şampiyon olarak saymak istediği Harrington Kupası var mı? Trabzonspor var mı orada? Bir tanesinde 4 takım var, 2 takım mücadele ediyor. Bir tanesinde 1 yılda 2 şampiyonluk var. Bu kaç yıl olmuş? 62 yıl olmuş. Bir ömür. Peki niye Fenerbahçe bizden önceyken başvurmamış? Himmet ve dua ile onları geçtik. Öyle söylüyorlar. Bir de bu utanmazlığı yapıyorlar. Onlar güçlüyken biz alamadık!”
YASA KOYUCULAR APTAL MI?
“Bir takım olumsuz şeylere adı bulaştı ama Fenerbahçe camiasına saygı duyarım, bu konularda durmazdı. O (Aziz Yıldırım) biliyordu, tecrübeliydi. Çoluk çocuk değildi, bu işi bilen bir adamdı. Onun adalet ve hukuk anlayışı farklıydı. Bu tip Bizansları sevmezdi. 62 yıl önceki bir şeyi neden şimdi getiriyorsun? Onların hiçbir şampiyonluğuna laf etmeyiz. Haksız da olsa tescil esastır deriz. Gerçi şu yıl şampiyonu şu takım dedik, bizim bayrağımızı yaktılar. Böyle acı deneyimlerimiz de var. Bu yasa ve düzen koyucular aptal mı? Neden milli lig demiyor da milli küme diyor? Çünkü öyle olmadığını biliyorlar. Bu kümeyi düzenleyenlere hakaret ediyorlar. Milli lig ne zaman kondu, 1959’da. O zaman tüm kulüpler mücadele ediyorlar. Eski TFF Başkanı Kemal Ulusu’yu tebrik etmek lazım. Tüm liglerin tesisinde çok önemli çabası vardır. Anadolu’yu şehir şehir gezdi.”
NİHAT ÖZDEMİR’İ İHRAÇ ETTİLER
“Nihat Özdemir’i Fenerbahçe’den ihraç ettiler. Beni Galatasaray’dan ihraç etmek gibi bir şey. Ben kendimi TFF başkanının yerine koyuyorum. Çok zor bir durum. O kulübün adını bile ağzına almıyor tabii. Gönül işiyle girdiğinzi yerlerden takdir almamak çok üzer. Beni beğenme ama gerektiğinde takdir et. 28 toplam kupamız var 3 yılda. Ünal Bey’in vardır 27. Bizim 28. Onun da büyük hizmetleri var. Yiğidi öldür, hakkını inkar etme. Neyse… Derler ki, başkan kendini acındırıyor. Asla böyle bir niyetim yok. Bana acıyana da üzülürüm.”
“Güneş Spor’un şampiyonluğunu bize mi yazdırsak acaba? Rakibimiz, buna (diğer kulüplerin desteğini alma) hep çalışıyor. Şu an Kulüpler Birliği’ni de yönetiyor zaten.”
“63 YIL SONRA İSTEME”
“Antep’te bugünkü Antepspor’u kuran Mekikspor, Şehreküstü var. Her yıl turnuva düzenlerdi. Müthiş futbolcular vardı. Adana’da, Mersin’de, Urfa’da çok çok iyi futbolcular vardı. Bunlar turnuva düzenlerdi. Onlara niye ödül verilmiyor. Ben de oynuyordum iyi kötü. 8 numaraydım. Hocaya da dedim, ‘8 bulamazsan ben oynayayım’ ama kabul etmedi. Onlar nerede?
Eskişehir, Bursa, Adana, Mersin, Diyarbakır futbol şehri. Niye onlar yok? Hiçbiri yok. Samsun da öyledir, unuttum. Ben yaptım oldu. Sonra buradan hak iddia et. Mantıklı değil. 63 yıl sonra bunu isteme. Bunun ardında başka şeyler var. Başarısızlığını örtmek için bunu yapıyorsun derler. Bölgesellikten ulusal coğrafyaya gitse, okey. İzmir’den 2 takım. Kendi arasında turnuva düzenliyor ama o iki takımı da yollamıyor. O iki takıma yazık değil mi?
1 SEZONDA 2 ŞAMPİYON
“Bunun örnek ve temel alınması isteniyor. Acı bu. O gün devletimizin, kulüplerimizin şartları bugünkü gibi değil. Olabilir. Eğri büğrü durumu nasıl temel ve esas alabilirsin. Bu çok tehlikeli bir durum.”
FENERBAHÇE’YE OTOBÜS GÖNDERMESİ
“Eskiden Galatasaray, Ankara’ya otobüsle giderdi. Sonrasında uçak oldu. Ancak, son dönemde Akhisar’dan İstanbul’a yakın olmamasına rağmen otobüsle dönenler oldu.”
ÖNCELİK TÜRKİYE
“Benim için öncelik devlet ve millettir. Bu Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Birçok insan benim gibi düşünür, ömrümden alıp ona vereydi. Önce devlet ve millettir. Sonra Galatasaray’a bakarız. Ben bu lafı çok ettim. Bu demek değil ki Galatasaray geri planda. Bu milleti oluşturan unsurlara, Fenerbahçe, Beşiktaş, Edirnespor, Hakkarispor tümüne saygı duyarım. Benim için sportif anlamda 1. sırada Galatasaray’dır. Ancak, kalbimde üçüncü sıradadır. (Türk bayrağı, Atatürk silüeti ve Galatasaray logosunu göstererek)”
MİLLİ TAKIM MESAJI
“63 yıl uyu. Tarsus’ta mezarları var, Uyuyanlar gibi uyu. Sonra bir bakmışsın atı alan Üsküdar’ı geçmiş. Almanya, 2. Dünya Savaşı’nda harap halde. Ayakta kalan bina yok. Almanya’yı sadece çalışkanlığı değil futbola olan tutkusu ve kenetlenmesi de ayaklandırdı. Keza Brezilya. Hala keşfedilmemiş yerler var. Brezilya’ya neden saygı duyuyorsunuz, çok değerli futbolcular yetiştirdiği için.
Dün kim üzüldü? Ben çok mutlu oldum. Evin gerçek evlatları, yurt dışında oynuyorlar mücadele ederek. Bir zamanlar 1-0 yenilince az yedik diye mutlu olduğumuz çocuklar Hollanda’yı paramparça ettiler. Burak gibi, Ozan gibi aslanlar vardı. Bunlar hiç aklımıza gelmeyecek işler. Bunu açan da yabancı kararıyla hocamızdır. Bu bizi mutlu eder.
Taylan’ı unuttum. Şenol Hoca maçlarımıza gelir sağolsun. Devamlı gelir maçlarımıza. Ona hep söylerim. Emre’yi de oynatsaydı keşke ama biz hocaların kararlarına karışmayız. Ne otobüse binerim, ne şeye. İlgi göstermediğimden değil. Herkes kendi işine bakar. Espri olarak hep söylerim Şenol Hoca’ya böyle.”
Sporx