Sabah Gazetesi yazarlarından Ömer Üründül, “Analiz yapmamış” başlıklı yazısında şu ifadeleri kullandı;
F.Bahçe maça daha ilk dakikada pozisyonla başladı, Perotti değerlendiremedi. Kısa süre sonra Aboubakar’ın mükemmel golüyle yenik duruma düştüler. Sonra Beşiktaş skorla birlikte oyun üstünlüğünü de ele aldı. İkinci golü de buldular. Atiba, Mensah, De Souza’nın alışılmış etkili presleri ve devamlılıkları Sosa ve Gustavo ikilisini tesirsiz hale getirdi
Tisserand ile Lemos ise Aboubakar ve Larin karşısında adeta refakatçi gibilerdi. Oyundan tamamen düşen F.Bahçe için işler hiç iç açıcı görülmüyordu. Ama ilk yarı sonlarında sürpriz bir korner golüyle farkı bire indirmek ve ikinci yarı başında da Beşiktaş’ın 10 kişi kalması bir anda her şeyi ters yüz edebilirdi. Ama Fenerbahçe o kadar kötü oynuyor, saha içi organizasyonu o kadar sıkıntılı ki, rakip 10 kişi kandıktan sonra bile rakipten iki gol yiyerek derbide çok önemli 3 puanı kaybettiler. Beşiktaş baştan sona disiplinli, planlı programlıydı. Aboubakar iki güzel gol attı tabii ki, neticeye tesir etti. Herkesin eleştirdiği Necip, her zamanki gibi hırsı ve performansıyla takımın enerji deposuydu. Beşiktaş adına belki sahada görülmeyen bir kahraman vardı, o da De Souza idi..
Erol Bulut, Beşiktaş’ı hiç analiz edememiş. Rakibin presçi üç orta sahasına karşı Gustavo’nun yanına Sosa kesinlikle olmaz. Ozan’dan da 10 numara olmaz. Ancak fizik olarak hazır olmayana Perotti’yi de ilk 11 koymayıp, hamle oyuncusu olarak kullanması gerekiyordu. Rakibe karşı plansız, programsız hazırlanmak ve ilk 11’deki tercihlerindeki yanlışlar bu sonucu doğurdu.
Genç bir hakemin ilk defa derbiye atanması başta Sergen Yalçın olmak üzere iki hocanın ve futbolcuların peşin hükümlü davranmasına sebep oldu. Hakemi sürekli baskı altına almak istediler. Hakem, birkaç hata yaptı ama sahada çok cesur durdu. Bu kadar güzel, heyecanlı ve tempolu maç seyretmenin 1 numaralı ismi Tugay Kaan Numanoğlu’dur.
Sporx