Tatum, Duke Üniversitesi çıkışlı bir çaylak iken, %47.5’lik bir şut yüzdesine sahipti ve ligdeki en verimli skorerlerden biri olacağının sinyallerini veriyordu. Lakin, ligdeki ikinci sezonunda biraz sıkıntı yaşamıştı. Her yönüyle verimliliği düşen genç oyuncu, 2018 yazında idolü Kobe Bryant ile yaptığı antrenmanlarla alakalı olduğu düşünüldüğü bir şekilde, oyununda daha bireysel bir yaklaşımda bulunmuştu.
Celtics, Kyrie Irving’i takas ettikten sonra, Tatum yenilenmiş bir oyuncu olarak geri dönmüştü ve üçüncü yılında takımın en skorer ismi olmayı başarmıştı.
Tatum, The Athletic’ten Shams Charania’ya bunun nedenini şu şekilde açıkladı:
“Kendimi dış dünyaya ve kendime kanıtlamalı ve en iyi adamlardan biri olabileceğimi göstermeliydim. O adam olmak istediğimi biliyordum. Bunun içimde olduğunu biliyordum. Ama geçen sene All-Star seçilmediğim ve playofflarda istediğim kadar iyi oynamadığım için, takımımız başarılı olamamıştı. Geçen sezonun bitme şekli ile, bu sezona girerken kendime çok baskı yaptığımı düşünüyordum.”
“ALL-STAR SEÇİLMEK ÇOK ÖNEMLİYDİ”
Tüm bunlar 2019’da Tatum için tersine dönmüştü. Genç oyuncu, yeni takım arkadaşı Kemba Walker’ın yanında oynarken maç başına 20+ sayı ortalaması yakalamış ve All-Star seçilmişti:
“All-Star seçilmek benim için çok önemliydi ve bu Ocak ayında duyurulduğunda, daha iyi oynamaya başlamıştım. Çok özgür hissetmiştim. Rahatça oynayabiliyordum. All-Star seçilmekle ilgili kendimi yiyip bitirmiştim ve bu belki de biraz fazlaydı. Özellikle her maçtan sonra, ‘Acaba seçilecek miyim? Seçilmeyecek miyim? Ya şansım tükenmişse?’ diyordum. Sonunda seçildiğimde, oynayabiliyordum. Kendime güvenim artmıştı.”
Sporx